SİTEMİZ İLE İSİM BENZERLİĞİ OLAN MESAJLAR ALIRSANIZ LÜTFEN İTİBAR ETMEYİNİZ, BİZİMLE ALAKASI YOKTUR. DOLANDIRICI SİTE OLDUĞU KESİNDİR LÜTFEN ŞİKAYET EDİNİZ. BİZ BİR FORUM SİTESİYİZ HİÇBİR ALAKAMIZ OLMADIĞINI BİLDİRİRİZ. WHATSAPP HATTIMIZA GELEN UYARILARA İSTİNADEN BU BİLDİRİMİ YAYINLAMAK ZORUNDA KALDIK.

Okula Gitmemek Disiplin Suçu Mu ?

Emre

New member
Okula Gitmemek Disiplin Suçu Mu? Öğrencilerin En Sevdiği Soru

Herkesin başına gelmiştir: "Bugün okula gitmek istemiyorum!" Bu cümleyi hepimiz bir şekilde kurmuşuzdur. Özellikle sabahları yataktan çıkmak, okulun verdiği o "kocaman sorumluluk"la yüzleşmek, bazen tam anlamıyla bir işkenceye dönüşebilir. Ama bir dakika! Okula gitmemek, gerçekten bir disiplin suçu mu? Yoksa sadece, insanın içsel olarak "bugün benim de hakkım biraz dinlenmek" demesinin doğal bir sonucu mu?

Öğrencilik yıllarımızda, okula gitmemek için tüm stratejileri geliştiren bir çok kişi tanıdım. “Hasta oldum” numarası, "Düşük notlarımı kimse görmesin" bahanesi ve tabii ki en popüler: "Baba, bugün hava çok soğuk, bana bir gün izin ver" bahaneleri… Ama gerçek şu ki, okula gitmemek, sadece erteleme değil, aynı zamanda gerçekten karmaşık bir konu: Disiplin suçu mu, yoksa sadece insani bir ihtiyaç mı?

Okula Gitmeme Durumunun Yasal Boyutu

Okula gitmemek, yani devamsızlık yapmak, her ne kadar çoğu öğrenci için rahatlatıcı bir kaçış olsa da, çoğu eğitim kurumunda disiplinle ilgili ciddi sonuçlar doğurabiliyor. Eğer öğrenci, belirli bir süre okula gitmiyorsa ve bu devamsızlık okulla ilgili izinli bir durumla bağlantılı değilse, bu bir disiplin ihlali olarak kabul edilebilir. Öğrencinin bu tutumu, okul yönetimi tarafından çeşitli yaptırımlarla karşılanabilir; örneğin devamsızlık raporları, okul disiplin kurullarının çağrılması, hatta bazı durumlarda veli görüşmeleri yapılabilir.

Fakat, burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta var: Okula gitmemek, her zaman bir "suç" anlamına gelmez. Bazen öğrencinin hastalık durumu ya da ailesel sebepler gibi geçerli bir nedeni olabilir. Yani, bazen "okula gitmiyorum" demek, sadece sıkıcı bir günün başlamasından kaçmak değil, daha karmaşık sebeplerin bir sonucu olabilir. Bu durum, hem öğrencinin ruhsal hem de fiziksel sağlığıyla doğrudan bağlantılıdır.

Erkeklerin Stratejik Bakışı: Okuldan Kaçış, Verimli Bir Plan mı?

Erkeklerin çözüm odaklı bakış açıları genellikle pratiklikten yana olmuştur. Okula gitmemenin bir "disiplin suçu" olup olmadığına dair sorgulamalar, daha çok stratejik bir yaklaşım ile şekillenir. Erkekler, "Devamsızlık yapıyorum, çünkü öğrenmenin başka yolları da var" gibi düşüncelere meyledebilirler. Bu noktada, devamsızlık sadece eğitimle ilgili bir konu olmaktan çıkar; aynı zamanda "verimlilik" meselesine dönüşür.

Örneğin, "Ben okula gitmesem de bu günün sonunda daha fazla şey öğrenebilirim, çünkü evde daha verimli olabilirim" gibi bir mantık, bazı öğrenciler tarafından ileri sürülebilir. Ancak bu düşünce tarzı her zaman geçerli olmayabilir. Çünkü okul, yalnızca bilgi aktarımından ibaret değil, aynı zamanda öğrencilerin sosyal beceriler geliştirdiği, grup çalışmaları yaptığı ve öğretmenleriyle iletişim kurduğu bir ortamdır.

Buradaki asıl mesele şu: Erkeklerin bakış açısında, okula gitmemek sadece derslerden kaçmak değil, genel anlamda "daha verimli bir hayat" yaratmaya çalışmaktır. Bu yüzden, okula gitmemenin bazen "stratejik bir plan" olabileceğini söylemek mümkün. Ancak unutmayalım ki, bu planın uygulamaya geçmesi, disiplinli bir şekilde evde çalışma alışkanlıkları edinmeyi gerektirir. Ve bu, her öğrencinin kolayca uygulayabileceği bir şey değildir!

Kadınların Empatik Bakışı: Okula Gitmemek, Bazen Ruhsal Bir İhtiyaçtır

Kadınlar genellikle daha duygusal ve ilişkisel bir bakış açısıyla, okula gitmeme meselesini ele alabilirler. Okula gitmeme kararının altında, bazen yalnızca sıkıcılıktan veya "dersi geçip geçemeyeceğim" kaygısından daha fazlası olabilir. Kadınlar, genellikle okula gitmemenin duygusal ve psikolojik etkilerine dikkat çekerler.

Örneğin, bir kadının sabah okula gitmek için kendini kötü hissetmesi, onun ruh halini doğrudan etkileyebilir. "Bugün okula gitmek istemiyorum çünkü stresliyim" düşüncesi, aslında bir kadının psikolojik ihtiyaçlarının bir yansımasıdır. Belki de o gün, kişisel olarak daha iyi bir zihinsel durumda olabilmek için bir süre yalnız kalmak istemektedir. Kadınlar, genellikle bu tür ruhsal ihtiyaçları daha açık bir şekilde ifade edebilirler. Bu bakış açısıyla, okula gitmemek, sadece bir devamsızlık değil, öğrencinin duygusal iyilik halinin bir göstergesidir.

Kadınların okula gitmeme konusundaki empatik yaklaşımı, sosyal ilişkiler ve psikolojik destek ile şekillenir. Bir öğrenci, yalnızca fiziksel olarak okula gitmek zorunda olmakla kalmaz, aynı zamanda duygusal olarak da hazır olmalıdır. Kadınlar, bu duygusal ihtiyacı daha derinden hissederek, okuldan bir gün uzak durmanın, öğrencinin zihinsel sağlığına olan katkılarını vurgularlar.

Sonuç: Okula Gitmemek, Her Zaman Bir Disiplin Suçu Olmaz!

Sonuç olarak, okula gitmemenin mutlaka bir disiplin suçu olup olmadığı, kişinin durumu ve okuldaki yönetim politikalarına bağlıdır. Erkekler stratejik olarak "okula gitmemek, verimli olma fırsatı sunar" diyebilirken, kadınlar bu kararı "duygusal bir ihtiyaç" olarak değerlendirebilir. Her iki bakış açısı da geçerli ve kendi içinde mantıklı olabilir.

Peki sizce, okula gitmemek sadece devamsızlık mıdır, yoksa bir "psikolojik sağlık" meselesi mi? Eğitimin her yönünü bir arada düşünerek bu konuda nasıl bir denge kurulabilir? Yorumlarınızı merakla bekliyorum!