SİTEMİZ İLE İSİM BENZERLİĞİ OLAN MESAJLAR ALIRSANIZ LÜTFEN İTİBAR ETMEYİNİZ, BİZİMLE ALAKASI YOKTUR. DOLANDIRICI SİTE OLDUĞU KESİNDİR LÜTFEN ŞİKAYET EDİNİZ. BİZ BİR FORUM SİTESİYİZ HİÇBİR ALAKAMIZ OLMADIĞINI BİLDİRİRİZ. WHATSAPP HATTIMIZA GELEN UYARILARA İSTİNADEN BU BİLDİRİMİ YAYINLAMAK ZORUNDA KALDIK.

Tahkim Yönetiminin Arabuluculuktan Farkı Nedir ?

Metin

Global Mod
Global Mod
Tahkim Yönetiminin Arabuluculuktan Farkı

Hukuk dünyasında, uyuşmazlıkların çözümü için pek çok alternatif çözüm yöntemi bulunmaktadır. Bunlar arasında tahkim ve arabuluculuk, sıkça karşılaşılan ve benzer nitelikler taşıyan iki farklı yöntemdir. Her iki çözüm yolu da, tarafların anlaşmazlıklarını mahkeme dışında çözmelerine olanak tanır, ancak yöntem, süreç ve sonuçlar açısından belirgin farklar gösterir. Bu makalede, tahkim yönetiminin arabuluculuktan farkları üzerinde durulacaktır.

Tahkim ve Arabuluculuk Nedir?

İlk olarak, tahkim ve arabuluculuk kavramlarını tanımlamak faydalı olacaktır.

**Tahkim**, tarafların, uyuşmazlıklarını çözmek için bir hakeme başvurdukları ve hakemin verdiği kararın bağlayıcı olduğu bir süreçtir. Tahkim, genellikle ticari uyuşmazlıklar, iş hukuku, inşaat ve uluslararası anlaşmazlıklar gibi karmaşık durumlarda tercih edilir. Taraflar, kendi belirleyecekleri hakem ya da hakemler kurulu tarafından verilen karara uymak zorundadırlar. Tahkim, mahkemeye alternatif bir çözüm yolu sunar ve bazı durumlarda yargılamanın daha hızlı ve daha esnek olmasını sağlar.

**Arabuluculuk** ise, tarafların arasındaki uyuşmazlıkları çözmek için üçüncü bir tarafın (arabulucunun) yardımıyla gerçekleştirdikleri bir süreçtir. Arabuluculuk, taraflar arasında anlaşmazlıkların çözülmesi için gönüllülük esasına dayanır. Arabulucu, tarafları yönlendirir, müzakere süreçlerine yardımcı olur, ancak karar vermez. Yani, arabuluculuk sonunda bir çözüm bulunursa, bu çözüm, tarafların rızası ile şekillenir ve bağlayıcı değildir.

Tahkim ile Arabuluculuk Arasındaki Temel Farklar

**1. Karar Verme Süreci ve Bağlayıcılık**

Tahkim ve arabuluculuk arasındaki en belirgin fark, karar verici süreçte yatmaktadır.

- **Tahkim**de, taraflar, belirledikleri hakeme ya da hakem heyetine başvurur. Hakem, tarafların sunduğu deliller, beyanlar ve hukuki argümanlar ışığında bir karar verir. Bu karar, mahkeme kararına benzer bir şekilde bağlayıcıdır ve taraflar kararın yerine getirilmesini sağlamak zorundadırlar. Karar, yasal bir nitelik taşır ve taraflardan birinin itirazı durumunda, tahkim kararı, mahkemelerce de denetlenebilir.

- **Arabuluculuk** ise, taraflar arasındaki uyuşmazlıkları çözmek için gönüllü bir çözüm arayışıdır. Arabulucu, tarafları yönlendirebilir, çözüm önerileri sunabilir ancak nihai kararı taraflar kendileri verir. Arabuluculukta, çözüme ulaşılması durumunda dahi ortaya çıkan anlaşma, ancak tarafların rızası ile bağlayıcı hale gelir. Yani, bir taraf anlaşmaya varmak istemezse, süreç sona erer ve herhangi bir karar bağlayıcı değildir.

**2. Tarafların Katılımı ve Gönüllülük**

Bir diğer önemli fark, tarafların süreçlere katılım biçimidir.

- **Tahkim**de, taraflar süreç başında anlaşarak tahkim yoluna gitmeye karar verirler. Ancak tahkim sürecine başlandıktan sonra, her iki tarafın da kararın bağlayıcılığına rıza göstermesi gereklidir. Yani, tahkim süreci tarafların gönüllü katılımına dayanır, ancak bir kez başlatıldığında, taraflar hakem tarafından verilecek karara uymak zorundadırlar.

- **Arabuluculuk**, tamamen gönüllülük esasına dayanır. Taraflar arabuluculuğa başlama kararı aldıktan sonra da, her aşamada süreçten çekilme haklarına sahiptirler. Arabulucunun önerdiği çözümler sadece tarafların anlaşması durumunda kabul edilir. Eğer taraflardan biri uzlaşma sağlamak istemezse, süreç sona erer.

**3. Çözüm Süresi ve Esneklik**

Çözüm süresi ve esneklik açısından da önemli farklar bulunmaktadır.

- **Tahkim**, genellikle daha hızlı sonuç verir çünkü tahkim süreci, mahkeme sürecine göre daha kısa ve daha odaklıdır. Tahkim, tarafların belirledikleri hakem ya da hakem heyeti tarafından yönetilir, bu nedenle süreç daha esnek olabilir. Bununla birlikte, tahkimdeki kararlar bağlayıcı olduğundan, itiraz süreçleri ve temyiz başvuruları zaman alabilir.

- **Arabuluculuk**, daha esnek bir süreç sunar. Taraflar, arabulucunun önerdiği çözüm yollarını tartışabilir, süreci kendi hızlarına göre yönetebilirler. Bu süreç, daha az formalite ve daha çok karşılıklı anlaşma esasına dayandığı için, taraflar için daha az bürokratik engel oluşturur. Arabuluculuk, özellikle uzun süreli veya karmaşık anlaşmazlıklarda daha etkili olabilir.

**4. Gizlilik**

Tahkim ve arabuluculuk, gizlilik açısından da farklılık gösterir.

- **Tahkim** genellikle daha az gizlilik sunar. Tahkimde, sürecin bazı kısımları kamuya açık olabilir ve kararlar, belirli koşullar altında mahkemelere sunulabilir. Ancak birçok tahkim sözleşmesi, gizlilik kurallarını içerir. Bu kurallar çerçevesinde, tahkim süreci daha özel kalabilir.

- **Arabuluculuk**, genellikle yüksek derecede gizlilik sağlar. Arabuluculuk sürecinde, tarafların söyledikleri ve sundukları belgeler dışarıya çıkmaz. Bu, tarafların daha rahat bir şekilde müzakere yapmalarına olanak tanır. Arabuluculukta, gizliliğin ihlali durumunda, süreçten çıkan herhangi bir çözüm önerisi ya da fikir, başka bir davada delil olarak kullanılamaz.

**5. Maliyet**

Tahkim ve arabuluculuk arasındaki bir diğer fark da maliyetlerdir.

- **Tahkim**, genellikle daha pahalıdır. Çünkü tahkimde, hakem ücretleri, tahkim merkezi ücretleri ve diğer masraflar tarafların üzerine yüklenir. Bu masraflar, tahkim sürecini pahalı hale getirebilir, özellikle de uluslararası tahkimlerde bu maliyetler daha yüksek olabilir.

- **Arabuluculuk**, genellikle daha düşük maliyetlidir. Çünkü arabuluculuk sürecinde, genellikle daha az formalite vardır ve daha az sayıda uzman ya da danışmanla çalışılır. Arabuluculuk ücretleri, tahkime kıyasla daha düşük olur.

Sonuç

Tahkim ve arabuluculuk, her ikisi de mahkeme dışı çözüm yollarıdır ve bazı benzer özellikler taşır. Ancak, bu iki yöntem, hem süreç açısından hem de sonuçları bakımından belirgin farklar içerir. Tahkim, tarafların belirledikleri hakem ya da hakem heyeti tarafından verilen bağlayıcı bir karar sonucunu doğururken, arabuluculuk, tarafların rızası ile şekillenen ve bağlayıcı olmayan bir anlaşma sürecidir. Her iki çözüm yolu da esneklik, hız ve gizlilik gibi avantajlar sunsa da, hangi yöntemin seçileceği, tarafların uyuşmazlığın türüne, karmaşıklığına ve tarafların çözüm arayışındaki tutumlarına bağlı olarak değişir.